Yüzyılın felaketi Gaziantep’te de büyük yıkıma neden oldu.
Merkezde en büyük yıkım ise 4 bloğun yıkıldığı Şehitkamil’deki 6 bloktan oluşan Polat Sitesi’nde yaşandı.
Onlarca kişinin yaşamını yitirdiği alanda arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları sona erdi.
AFAD ekipleri, çalışmalar sırasında risk oluşturabilecek hayatta kalan iki bloktan biri için hızlı bir çözüm buldu.
Sütunu bir ağaç gövdesi ile güçlendirdiler
Ekipler, çökmekte olan sütunu ağaç gövdesiyle destekledi.
Çalışmalarda ön saflarda yer alan AFAD ekipleri, bu formülleri riskli binalarda uyguladıklarını ve hatta bazen kova ile takviye aldıklarını da belirtti.
Öte yandan çevre sitelerde oturan vatandaşlar da yavaş yavaş evlerine dönmeye başladı.
“Duman birden kalktı, Polat Sitesi yok”
Evlerine dönen vatandaşlar, depremin ilk anını anlatarak, “Çocukları dışarı çıkardım ortalık sis dolu. Yağmur da sis de. Dua ediyoruz ama duman birden kalktı Polat Sitesi yok.”terimleri kullandı.
“Böyle bir sarsıntı yok, her yer sisle doldu”
Süleyman Demir, deprem anında evinden çıktıktan sonra dışarıda yaşananlarla ilgili şu ifadeleri kullandı:
Böyle bir salıncak yok. 3 melodi gibi sesler duyduk. Çatırtı, gümbürtü, zonklama ve zonklama olarak adlandırılan 3 ses vardı. Başka bir şey yoktu. Rezidansta birkaç saniye durduk. Küçük oğluma sarıldım, durmayacaktı. Bu mahallede ilk bizdik. Çocukları dışarı çıkardım, ortalık sis doluydu. Hem yağmur hem sis. Biz de namaz kılıyoruz ama duman bir anda kalktı, Polat Sitesi yok. Ölüler yardım diyor ama kimse müdahale edemiyor. Çünkü herkes şokta. Dışarı çıktılar, burada bir hanım tanıyorum. 6. katta yaşıyordu. Hala şoktayız, bunun bununla ne ilgisi var? Bebek kucağında diyor bu bebek benim değil atmaya çalışıyor aslında çocuk kendisininmiş. Şok oldu, çocuğunu üç gün sonra tanıdı.
“Tek zorluğum yardımcı olamamak”
Hiçbir şey yapamadık, kimse yardım edemedi. 45 dakika sonra beş kişi yardım edebildi. O da o hasarda öldü. Bu yatakların hepsinde cesetler vardı. İlk vuruşta insanların hepsi gitmişti. Hepsi gözümüzün önünde öldü, elimizden bir şey gelmedi. O saatte kurtarma grubuna ne AFAD ne de başka bir şey gelebilir. İnsanlar endişelerinden kaçtılar. Gözümüzün önünde can verdiler, tek derdim yardımcı olamamak. Hiçbirine yardım edemedik. Bizim ülkemizden hiç ayrılmaya niyetimiz yok. Ekonomide de faydalı olmalı. Yapmalıyız, bu Tanrı’dan gelen bir şey. Dün o ağacı gördüm ama farkında değilim, buradan bakınca paslanmış demir gibi görünüyor. Evimize geldiğimizde bunun da yıkılacağı ya da başımıza geleceği korkusu var.
